5 Şubat 2017 Pazar

2017 AVRUPA'NIN EN İYİ DESTİNASYONU: PORTO GEZİ NOTLARI


  

Bir proje kapsamında yolum Porto'ya düştü. Ve 2 ayımı bu güzel şehirde geçirdim. İtiraf etmeliyim ki bu iki ayın sonunda bu şehre aşık oldum. Renkli evleri daracık sokaklarıyla Porto adeta keşfedilmeyi bekliyor.  Her sokak ayrı bir güzelliğe açılıyor. Ayrıca Porto, bu yıl Avrupa'nın en iyi destinasyonu şeçildi. Daha önce üç kere aday olmuş olan Porto, bence bunu fazlasıyla hak etti. Şahane tanıtım videoları çekildi. İşte bu güzel şehri bir de benİm gözümle görün istedim😊Portekiz`in kuzeyinde Rio Douro nehrinin ağzında bulunan Porto, Portekiz'in başkenti Lizbon'dan sonra, ülkenin ikinci büyük şehridir. Öncelikli olarak Porto'nun havasından bahsedecek olursam. Porto, her ne kadar sıcak bir iklime sahip olsa da okyanus kenarına kurulmuş bir şehirdir. Yani okyanus esintisinden dolayı özellikle akşamları hava bir anda serinleşebiliyor bu şehirde. Bu şehre hiç kar yağmıyor fakat kar soğuğunu aratmayacak derecede hava soğuyabiliyor. Bir de kış döneminde aralıksız yağan yağmurlar ile karşılaşmanız mümkün olduğu gibi çoğunlukla güneşli havalara denk gelmeniz de mümkün😊 Sanırım ben bu konuda şansydım. Kış dönemi olmasına rağmen 2 ay boyunca çok yağmura denk gelmedim.


Porto'da Gezilecek Yerler



Avenida dos Aliados


Porto'ya geldiğiniz de öncelikle şehir merkezinden gezinize başlamanız gerekiyor. Aslında çok büyük bir şehir değil ama gezilecek bir sürü yer var. Ama merkeze geldikten sonra her yere yürüyerek ulaşabilirsiniz çünkü gezeceğiniz yerler hep birbirine yakın. Yani bu şehirde ulaşım için çok para harcamayacaksınız. Şehrin en büyük meydanı, festival, etkinlik ve kutlamaların yapıldığı aynı zamanda Portoluların da buluşma noktası olan Avenida dos  Aliados meydanı görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Benim projem aralık ayında başladığı için şehirdeki Christmas çoşkusuna denk geldim. Yılbaşı için meydana ışıklı bir çam ağacı ve salıncaklar yerleştirmişlerdi. Bu salıncakların üzerlerine ışıklı tabelalar ile Porto, Amor, Familia vs yazılmıştı. Ve gerçekten çok sevimli gözüküyordu.


Douro Nehri ve Riberia



Porto denince akla gelen ilk yer belki de meşhur Douro nehri ve Dom Luis Bridge köprüsüdür. Douro çok büyük bir nehir ve İspanya'dan başlayıp, Porto'dan Atlas okyanusuna dökülüyor. Aynı zamanda şehri Porto ve karşı tarafta kalan Gaia şehri olarak ikiye ayırıyor. Porto kısmı Riberia bölgesi olarak anılıyor. Ayrıca burası Unesco tarafından Dünya mirası listesinde yer alıyor. Bir sürü renkli evler ve alt tarafında Douro nehrine karşı dizilmiş birbirinden lüks restoran ve cafeler bulunuyor. Tahmin edersiniz ki Duoro nehrine karşı dizilmiş olan bu restoranlar pahalı. Burayı daha çok İstanbul'daki Bebek, Ortaköy'e benzettim. Bu restoranların menüsü daha çok Deniz mahsülleri, balık ve şarap üzerine. Eğer seviyorsanız en doğru adres ama diğer yerlere oranla pahalı olduğunu da unutmayın. Tam nehrin ucuna kurulmuş olan bir pazar var. Bu pazardan ucuza hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz. Porto'ya özgü horozlu havlular, süs eşyaları, magnetler, aksesuar ( takı, çanta) vs bulabilirsiniz. Biraz daha ilerleyip tepeye çıktığınızda daracık sokaklarda birbirinden tatlı cafeler göreceksiniz. Ve bu cafelerden gelen waffle kokusu inanılmaz. Ve yine bu sokaklarda ilerlerken fotoğraf makinanızı elinizden düşüremeyeceksiniz. Sanırım bu şehri bu kadar güzel kılan da sevimli daracık sokakları, renk renk boyanmış evleri.


Vila do nova de Gaia



Gaia şehri, burası şarap mahsenleri ile ünlü. Eğer ilginiz var ise buraya geçip, şarap mahzenlerini gezebilirsiniz. Burada şarapları tadıp, beğendiklerinizi satın alma imkanı da bulabilirsiniz. Buraya Riberia tarafından turlar düzenleniyor. Onlara da katılabilirsiniz.




Dom Luis Bridge


Elbette ki Douro nehri üzerine kurulmuş olan ve Gaia ile Porto şehirlerini birbirine bağlayan meşhur köprü Dom Luis Bridge... Köprüyü yapan firma Gustave Eiffel şirketi yani Paris'teki meşhur Eyfel kulesini yapan şirket. Ama bu köprünün yapım yılı Eyfel kulesinden önce olduğu için Portolular bu köprüye çok önem veriyorlar. Aslında köprü I Luis'in karısı tarafından isim değişikliğine uğramış ve I Luis köprüsü olarak değiştirilmiştir. Köprünün üstü de altı da kara ve yaya ulaşımına açık. Sanırım bu özelliğe sahip olan tek köprü. Ayrıca köprünün üzerinden Porto'nun muhteşem manzarasını seyredebilir ve bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.


Santa Catarina Caddesi


İstanbul'daki İstiklal caddesinin bir benzeri aslında Santa Catarina caddesi. Çok uzun ve alışveriş için bir sürü mağazanın bulunduğu bir cadde. Ama bu caddeyi en ayrıcalıklı kılan Dünyanın en iyi ve en eski cafelerinden biri olan meşhur Majestic Cafe'nin de bu cadde üzerinde yer alıyor olması. Önceleri bu cafe Elite cafe adıyla açılmış. Ve o sıralar elit kesime hitap ediyormuş, sonrasında turistlerinde uğrak noktası haline gelince ismi Majestic Cafe olarak değiştirilmiştir. E haliyle burada içeceğiniz bir cafe ve nata diğer yerlere oranla daha pahalı.


Sao Bento Tren İstasyonu


Yapımına 1900'lü yıllarda başlanmış ve yapımı 1916 yılında tamamlanmıştır. Dünyanın en ihtişamlı tren istasyonları arasında yerini almıştır. Binanın içindeki resimler ressam Jorge Colaço tarafından yapılmış olup Portekiz'in tarihini anlatmaktadır. Ressam bu resimleri 11 yıl içinde tamamlamıştır. İçine girer girmez duvardaki resimler ve çiniler direkt insanı etkiliyor. Çok büyüleyici ve otantik. Zaten bina dışardan da çok etkileyici, hemen dikkatini çekiyor insanın ve içine girme isteği uyandırıyor. Bu istasyondan Lizbon'a , Braga'ya seyahat edebilirsiniz. Zaten şehrin tam merkezinde yer alıyor.




Livraria Lello Kütüphanesi


Porto'da bulunan bu tarihi kütüphane aynı zamanda dünyanın en iyi üçüncü kütüphanesi olma özelliğini taşıyor. Diğer bir özelliği ise J.K Rowling'in  Harry Poter serilerini buradan esinlenerek kaleme almasıdır. Lello kütüphanesi turistler tarafından çok rağbet görmekte. Giriş ücreti ise 4 Euro.




Bolhao Market


1914 yılında tüm sokak pazarlarının kapatılmasıyla şehrin en büyük kapalı pazarı haline gelen Bolhao market meyve, sebze ve  deniz ürünleri yönünden çok çeşitliliğe sahip. Aynı zamanda bu pazarda hediyelik eşya ürünleri de satılmakta. Pazar hafta içi saat 7den 17ye kadar , cumartesi günleri saat 07.00dan 13:00a kadar açık. Pazar günü ise kapalı olan bu pazar Santa Catarina caddesinede yakın.


Torre dos Clerigos



R. de São Filipe de Nery caddesinde yer alan bu kule, şehir manzarasının en iyi görüldüğü yer belki de. Ancak bu manzarayı izleyebilmeniz için 240 merdiven basamağı çıkmanız gerekiyor. Giriş ücreti ise 2 euro, 09.00- 19.00 saatleri arasında gezilebiliyor.


Igreja dos Clérigos


Aveni dos Aliados meydanında bulunan Clerigos Kilisesi, ilk olarak binanın dış mimarisi  dikkat çekiyor. Porto`ya geldiğim ilk günlerde daha dikkatimi çekmişti. Biraz araştırma yaptım ve öğrendim ki şehrin ilk Barok kiliselerindenmiş 6 katli olan bu yapıyı turlar eşliğinde veya bireysel olarak da gezmeniz mümkün .


Palácio da Bolsa



Porto ticaret odası tarafından inşa edilmiş olan Borsa Sarayı R. de Ferreira Borges bölgesinde yer alıyor. Turistlerin de uğrak noktası haline gelen Saray da en dikkat çeken yer ise önemli kişilerin ağırlandığı Arap salonudur. Günümüzde Kongre Kültür merkezi olarak  faaliyetlerine devam etmekte olan Bolsa Sarayı 08.00 ve 18.30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.


Atlantic Ocean/ Foz


Portoya gelip de Atlas Okyanusunu görmemek olmaz elbette. Riberia bölgesinden yürüyerek biraz uzun bir yürüyüş olacak ama bir o kadar da keyifli bir yürüyüş yapabileceğiniz gibi Avenida dos Aliados meydanından  kalkan 500 nolu otobüsü de kullanabilirsiniz  ya da 1 numaralı tranvayla da buraya ulaşabilirsiniz. Okyanus boyunca yürüdüğünüzde de Foz`a ulaşacaksınız. Zaten bu yürüyüşünüz  boyunca bir hayli cafe göreceksiniz  dilerseniz bu cafelerden birinde dinlenebilirsiniz.


Jardim do Palacio de Cristal


Adını içersindeki saraydan alan içindeki bahçeleriyle ve şehrin tepeden manzarasıyla görülmeye değer bir yer olan Cristal park.Yaklaşık  8 hektarlık bir alana yayılmış olan park,bol oksijenli yürüyüş parkurlarına da sahip. Ulaşım için otobüsle Aveni dos Aliados meydanından 200 nolu otobüsü kullanabilirsiniz.


Se Katedrali (Porto Katedrali)


Şehrin ana katedrali olan ve Gotik, Barok tarzdaki mimarisiyle dikkat çeken Se Katedrali, Hristiyan Haçlıları tarafından yapılmış ve bir deprem sırasında hasar alıp, tekrar restore edilmiştir. Hatta bir sürede cami olarak kullanılmıştır. 3 Euro'ya içerisini gezebilirsiniz. Bi ara ziyaretçi girişi yapılmıyormuş diye okumuştum ama şu anda giriş yapılıyor. Katedralin dıştan görünümü ihtişamlı ayrıca geniş avlusundan da şehir manzarasını izleyebilirsiniz.


Jaen San Ildefunso Kilisesi



Santa Catarina caddesinin sonunda yer alan kilise de yine Portonun simgelerindendir. Kilisenin içi ziyarete açık ve ücretsiz gezilebiliyor.


Porto´da gezebilecek diger yerler ise, Casa da Musica (Konser Salonu), San Francisco Klisesi, Estádio do Dragáo Stadyumu, Portekiz Fotograf Muzesi 

Kısa bir Porto turu yapmak için aşağıda ki linki ziyaret edebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=kY9_7UeIBhs

2 yorum:

  1. Lizbon'a gidip Porta'ya uğramamak nasıl bir şey ise işte biz onu yaptık..

    Ama bu yazıyı gördükten sonra pişmanlık olmadı değil. Elinize sağlık.

    Not: Porto Katedrali ile Lizbon Katedralinin birbirine bu kadar çok benzemesi ilgimi çekti. Ben Spongebob'a bile benzetmiştim.

    teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Ben teşekkür ederim. Bazen malesef planlarda aksilik çıkabiliyor, Ben de Porto'da iki ay kalmama rağmen Lizbon'a geçemedim. İlerde gitmeyi mutlaka istiyorum. Porto Katedrali ile Lizbon Katedralinin benzerliğine de kesinlikle katılıyorum.

    YanıtlaSil