KAPADOKYA; GÜZEL ATLAR ÜLKESİ
Yeni bir seyahat yeni bir yazı... Bu sefer ülke içinde, yıllardan beri gitmek istediğim bir yer Kapadokya... Yani nam-ı diğer Güzel Atlar Ülkesi. Bence yolunuzu buraya bir şekilde düşürmeye çalışın zira görülmeye değer bir yer.
Tabii Kapadokya deyince akla ilk gelen şeylerden biri balon turları, ben balon turu yapmadım.Belki bir daha ki gelişime (İnşallah ümit ediyorum tekrar gitmeyi) Şunu söylemeliyim ki hava şartları uygun olduğu takdirde her gün balon turu yapılıyor. Sabah çok erken bir saatte gün doğumunu ve eşşiz güzellikteki bu şehri kuşbakışı görebiliyorsunuz. Balon turları yaklaşık olarak 45dakika kadar sürüp ,10dakika da bir yükselip alçalarak manzarayı ve sizinle birlikte havalanan balonları fotoğraflama imkanına sahip oluyorsunuz. Ben biraz da yükseklik korkum olduğu için katılamadım ama gayet güvenliymiş aşağıda her bir balonu takip eden bi araç bulunuyormuş. Hava kuvvetlerinden gelen onay ile kalkış sağlanıyormuş. Hava şartları kötü olduğunda balon turları da iptal oluyor. Bir de talep fazla olduğu için bir gün önceden yerinizi ayırtmanızda fayda var. Kaldığınız otelden araç gelip sizi alıyor ve balon turu bittikten sonra tekrar sizi otelinize bırakıyor. Fiyat bilgisi 300 tl
Sadece kendi çektiğim fotoğrafları koyuyorum ama balon görseli elimde yok maalesef. Aşk tepesinden bir manzara.
Göreme Açıkhava Müzesi 6 Aralık 1985 tarihinden bu yana doğal ve kültürel varlık olarak UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. İçindeki Elmalı Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise gezilebiliyor. Yani gezinize eklemeniz gereken bir yer.
İçinde saatlerinizi geçirebilirsiniz kiliseler ve duvar resimleri kesinlikle görülmeli ama bu kilise içindeki rehber anlatımları artık yasaklanmış. Tepeye çıkıp eşsiz manzarayı fotoğraflayabilir. Peri bacası oluşumlarını görebilirsiniz. Siz farkında olmadan fotoğrafınızı çekiyorlar ve dışarıya çıktığınız da tabaklara basılmış oluyor. Almak mecburi değil ama arkanızda peri bacalarıyla ölümsüz bir hatıra... Hemen fiyat bilgisi de vereyim 10tl
Kapadokya da gezilecek bir sürü yer var. Türkiyede2000'li yılların başında yayınlanan ve Reyting rekorları kıran Asmalı Konak adlı dizinin çekildiği yer; Mustafakemalpaşa köyü, dizinin çekilmesiyle daha da ünlenmiş bi yer hatta yıllar önce Asmalı Konağı görmek isteyenler köyün başından sonuna kadar uzun kuyruklarda beklerlermiş. Giriş ücreti olarak da 2 tl alınıyormuş. Bu bahsettiğim Asmalı Konak dizisinin çekildiği ilk konak sonra kira ücretinde anlaşamayıp buraya 10 dakika mesafedeki ikinci bir Konakta çekimlere devam edilmiş. Zaten şimdilerde böyle uzun kuyruklar yok. Konak'ta restorana çevrilmiş. Köyün küçük bir çarşısı var. Bir kilise var ama içi boş bir halde bırakılmış. Çok eski tarihlerde yapılmış Konak tipi evleriyle bu küçük köyü de görmelisiniz.
Paşabağları demek Kapadokya'yı ve peri bacalarını en iyi hissedebileceğiniz yer demek.
Görünümleri bir o kadar güzel ve ilginç olan bu peri bacaları da görülmeye değer.
Ayrıca develere binmeniz de burada mümkün.
Giriş için herhangi bir ücret alınmıyor. Bu bölgedeki peribacaları hem çok farklı hem de yakından görebileceğiniz en büyük peribacaları olmasıyla da kesinlikle görülmeli.
Kapadokya'nın simgesi üç güzeller... Anne, baba ve çocuk şeklinde de adlandırılır. Hatta anne peri bacanın karnı hafif şiştir 4. Bebeği temsil eder. Tepede göreceniz bu üç güzeller nerdeyse tüm hediyelik eşyaların üzerine çizilmiştir. Hediyelik eşya demişken buradan çok uyguna hediyelik eşyalar alabilirsiniz. 5, 10 tl gibi fiyatlarda Kapadokya heykelleri, lambaları, magnetleri bulmanız mümkün.
Kapadokya'nın gez gez tükenmeyen güzellikte bir yer olduğunu söylemiştim sırada
Çavuşin köyü var. Burada çok sayıda güvercinlik yapılmış fakat şu an kullanılmıyor. Ayrıca ilginç bir minare örneğine sahip bir camii bulunuyor. Ne yazık ki içi bakımsız bırakılmış. Bu köy hiç şüphesiz Alışveriş için en uygun fiyatları sunuyor. 1 liraya satılan 5 liraya satılan o kadar güzel hediyelik eşyalar var ki sevdiklerinize küçük hediyeleri uygun fiyatlara buradan alabilirsiniz.
Köyün çarşısı üstte
Yapım yılı bilinmeyen köyün en eski ikinci camisi; Eski Kaya Cami
Caminin minaresi Selçuklu tarzında inşa edilmiş.
Birbirinden güzel hediyelik eşyalar mevcut.
Uçhisar güvercinlik vadisi görmezseniz olmaz bir yer. Belki nazar boncuklu ağaç desem
hemen aklınıza gelir. İşte o meşhur ağaç burada...
Güvercinlik vadisi üstte
Nazar boncuğu satın alıp, dileğinizi dileyip hemen asıyorsunuz. Umarım sonrasında Dilekleriniz de çarçabuk gerçekleşir.
Ortahisar kalesi de görmeniz gereken yerler arasında. Tepeye çıktığınızda eşsiz bir manzara ve Ortahisar kalesine karşı kahve keyfi yapabilirsiniz.
Şüphesiz ki Kapadokya denince akla gelen ilk şeylerden biri de şaraplarıdır.
Turasan şarap fabrikası çok eski devirlerde bir matematik öğretmenin açtığı bir fabrika, güzel şaraplarıyla da gelen yerli yabancı turistlerin uğrak noktası.
Buraya kadar gelmişken, şaraplara da ilginiz ve merakınız varsa Turasan şarap fabrikasına uğramanızı tavsiye ederim.
Avanos deyince çanak çömlek aklınıza gelmeli. Zaten burada kime sorsanız size aynı şeyi söyleyeceklerdir. Muazzam çömlek ustaları var. Bizzat önümde buranın simgesi haline gelmiş bir çömleği yaptılar. İnanılmazdı. Tabii ben de denedim müthiş zevkli ama bir o kadar da özen gerektiren meşakkatli bir iş...Ben de küçük bir saksı çömleği yaptım
artık olduğu yere kadar.
Ayrıca yeni açılmış ve çok özel taşların ve çömleklerin olduğu Güray Müzeyi görmenizi tavsiye ederim. Büyük bir emekle mağara içinde yapılmış.
Müze ile ilgili bilgi vermek gerekirse; üç bölümden oluşmaktadır.
- 1. Bölüm: Antik Eserler Salonu - 2. Bölüm: Modern Eserler Salonu.
- 3. Bölüm: Sergi Salonu, Kafeterya ve içinde şöminesi olan bir Fuayedir.
Müze yıl boyunca açık olup, gündüz saatlerinde müze ziyaretçilerine hizmet vermekte, akşamları ise mistik ortamında, yemekli toplantı, seminer, sempozyum, kokteyl, dans, sema gösterisi ve konser gibi nezih organizasyonlar için özel salon olarak kullanılmaktadır. Söz konusu etkinlikler için müze 400 kişiye kadar hizmet verebilmektedir. Bu etkinlikler sırasında antik eserler salonun merkezindeki büyük kubbenin altındaki platform, gerektiğinde 1 metre yükselip, etrafında dönerek bir sahne görevi görmektedir.
Kapadokya'nın halıları da bir o kadar meşhur. Halı atölyelerini gezip, bu iş için emek harcayan emekçi kadınlarımızla gurur duymamakta mümkün değil.
Kapadokya'da çok sayıda yeraltı şehri bulunuyor. Kayalara oyularak yapılmış bu yeraltı şehirlerinin başlıcaları; Kaymaklı, Derinkuyu, Örentepe, Gümüşkent, Mucur ve Ovaören de yer alıyor.
İçlerinde Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı şehirleri en büyükleri. Dar koridorlarla birbirlerine bağlanan oda ve salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyuları, kilise ve dışarıdan gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önlemek için kapıyı içten kapatan büyük sürgü taşları vardır. Sadece 4 katı ziyarete açıktır. Eğer astım hastalığınız ya da kapalı yerde kalma fobiniz varsa içeride gezerken zorlanabilirsiniz.
Şimdi kısaca özetleyecek olursam yukarda yazıda bahsettiğim bu yerlere mutlaka gitmeye çalışın hatta Ihlara vadisi, Aşıklar tepesi ve daha araştırıp gidebileceğiniz bir sürü yer eminim vardır. Değerli taşları, halıları, çömlekleri, şarapları,
